Tag Archives: serbest piyasa ekonomisi

“En büyük kumarhane kapitalizm!” – Röportaj – Birgün Gazetesi 22 Kasım 2012 – Kadir İncesu

Filiz Elasu foto Kadir İncesu 22 Eylül 2012 (12)

Filiz Elasu, geçtiğimiz günlerde Destek Yayınları’ndan yayımlanan ilk romanı  “Oyun”’da 1990’lı yılların şehirlerimizde, turistik beldelerimizde mantar gibi biten kumarhanelerini mekân olarak kullanırken, Melahat, Semra, Uğur ve Topal’la birlikte İstanbul’dan Marmaris’e uzanan bir yazın tanıklığına ortak ediyor bizi.  Filiz Elasu ile “Oyun”u konuştuk.

İlk romanınız  “Oyun”la okur karşındasınız. Heyecanlı olmalısınız, bunda kuşku yok. Heyecanın yanında, başka duygular, başka izlenimler de var mı? Örneğin, anlaşılmama, okunmama, yeterli ilgiyi görmeme gibi tedirginlikleriniz de var mı? Yoksa ben yazıp ortaya koydum, okuyan okur, anlayan anlar mı diyorsunuz?

Yaratmakla yayımlamak arasındaki farktan bahsediyorsanız, tabii ki yarattığını Okumaya devam et

Kumarhane Ekonomisi

Şu ekonomi dedikleri…

 Ekonominin ne kadar boş bir sosyal bilim dalı olduğu ve ekonomistlerin de nasıl gereksiz bir mesleğe sahip oldukları bir kez daha kanıtlandı! En basitinden, Klasik Ekonominin kurucularından Adam Smith’in ‘Invisible Hand’ teorisinin,  tüm toplumun yararına hizmet eden gizli bir el olmadığını, aksine bayağı elitist bir el olduğunu gördük! Kendi menfaatini düşünen bireyin, görünmez bir mekanizma yardımıyla toplumun faydasına çalışmayacağını, tamamiyle ‘serbest’ bırakıldığında bırakın kendisini, tüm insanlığı felakete sürükleyebileceği bir kez daha anlaşıldı. Bu ‘serbest bırakılan’ bireylerden oluşan toplumların‘demokrasiyle’ yönetime gelen hükümetlerinin, Amerika ve İngiltere’de kime hizmet ettiği ve asıl ilkelerinin ne olduğu da gün yüzüne çıktı: “zengin zora düşünce müdahale edelim, kurtaralım, fakir zaten hep zor durumda olduğu için umursamayıp işimize devam edelim!” Okumaya devam et

Özgürlüklerin Dayanılmaz hafifliği…

2009’da yeni bir “entrepreneurship”, yani “girişimcilik” modeli ortaya çıktı. Krizin etkisinden midir nedir, Batılılar da şaştı diye düşünüyorum. Bu yeni modele “LİLO” deniyor ve Lilo, İngilizce “a little in, a lot out” un baş harflerinden oluşuyor. Türkçesi ise, “mümkün olduğunca az koyup, çok kazanmak” anlamına geliyor. Bildiğimiz kapitalist teşebbüs ilkesinden pek farkı olmasa da, neredeyse sıfır sermaye ve maliyeti kastediyor. Kısacası, “Etrafına bak, hiç zahmetsiz, sermayesiz ve masrafsız nasıl para kazanırım, onu keşfet!” anlamına geliyor. Batılı ülkelerde bu model, şimdilik, İnternet sektörüne yönelik. Okumaya devam et