Tag Archives: neoliberalizm

HAYATINIZDAKİ OYUNLARA YETERİNCE HAKİM MİSİNİZ? 23 Kasım 2012 Aydınlık Kitap – Seza Özdemir Röportajı

90’lar Türkiyesinin kadın ve erkeğine bir bakış : “Oyun”

0aace914-fd3c-440c-8152-67e2feb6f5aa

 Oyunlar sadece çocukluğumuzda mı kaldı? Onların saflığı değil belki, ama oyun oynama içgüdümüzün gerçeklik ve sahtelik arasında tüm yaşamımıza yansımadığını inkar edebilir miyiz? Yazar Filiz Elasu, Haziran ayında Destek Yayınevi’nden çıkan “Oyun” adlı romanında; hayatımızdaki oyunlara 90’lar Türkiyesi’ndeki bir kumarhaneden bakmamızı sağlıyor. 90’lı yıllar nelere kadir değildi ki? Filiz Elasu anlattı.

Kitabın adı neden “Oyun” ? Okumaya devam et

“En büyük kumarhane kapitalizm!” – Röportaj – Birgün Gazetesi 22 Kasım 2012 – Kadir İncesu

Filiz Elasu foto Kadir İncesu 22 Eylül 2012 (12)

Filiz Elasu, geçtiğimiz günlerde Destek Yayınları’ndan yayımlanan ilk romanı  “Oyun”’da 1990’lı yılların şehirlerimizde, turistik beldelerimizde mantar gibi biten kumarhanelerini mekân olarak kullanırken, Melahat, Semra, Uğur ve Topal’la birlikte İstanbul’dan Marmaris’e uzanan bir yazın tanıklığına ortak ediyor bizi.  Filiz Elasu ile “Oyun”u konuştuk.

İlk romanınız  “Oyun”la okur karşındasınız. Heyecanlı olmalısınız, bunda kuşku yok. Heyecanın yanında, başka duygular, başka izlenimler de var mı? Örneğin, anlaşılmama, okunmama, yeterli ilgiyi görmeme gibi tedirginlikleriniz de var mı? Yoksa ben yazıp ortaya koydum, okuyan okur, anlayan anlar mı diyorsunuz?

Yaratmakla yayımlamak arasındaki farktan bahsediyorsanız, tabii ki yarattığını Okumaya devam et

Kumarhane Ekonomisi

Şu ekonomi dedikleri…

 Ekonominin ne kadar boş bir sosyal bilim dalı olduğu ve ekonomistlerin de nasıl gereksiz bir mesleğe sahip oldukları bir kez daha kanıtlandı! En basitinden, Klasik Ekonominin kurucularından Adam Smith’in ‘Invisible Hand’ teorisinin,  tüm toplumun yararına hizmet eden gizli bir el olmadığını, aksine bayağı elitist bir el olduğunu gördük! Kendi menfaatini düşünen bireyin, görünmez bir mekanizma yardımıyla toplumun faydasına çalışmayacağını, tamamiyle ‘serbest’ bırakıldığında bırakın kendisini, tüm insanlığı felakete sürükleyebileceği bir kez daha anlaşıldı. Bu ‘serbest bırakılan’ bireylerden oluşan toplumların‘demokrasiyle’ yönetime gelen hükümetlerinin, Amerika ve İngiltere’de kime hizmet ettiği ve asıl ilkelerinin ne olduğu da gün yüzüne çıktı: “zengin zora düşünce müdahale edelim, kurtaralım, fakir zaten hep zor durumda olduğu için umursamayıp işimize devam edelim!” Okumaya devam et