FİLİZ ELASU
Marmara Üniversitesi İngilizce Ekonomi bölümünü bitirdi, Brighton Üniversitesi’nde Felsefe Yüksek Lisansı yaptı.
Londra Üniversitesi’ndeki lisansüstü mesleki eğitiminin ardından İngiliz devlet okullarında -işletme ve ekonomi branşları- öğretmen olarak çalıştı.
2006 yılı itibariyle radyo programcılığının yanı sıra çeşitli dergiler için makaleler yazdı, röportajlar yaptı, öyküleri edebiyat dergilerinde yayınlandı.
İlk romanı Oyun 2012’de, ikinci romanı Gezi Apartmanı 2014’de yayınlandı.
Evli, bir çocuk annesi, İstanbul’da yaşıyor.
“Bu ben olabilirdi” kolaj çalışması Filiz Elasu’ya ait olup sosyal medya profil resmidir.
filizelasu.com 
entellektüel değil entelektüel.
TDK olarak başarılar dileriz 😀
BeğenBeğen
absürdizm, objektivizm,sosyalizm… ve göremediğim başkaları belki. hangisi daha baskın? Yoksa hepsi birden varoluşunu olumlamaya mı hizmet etmekte?
BeğenBeğen
Sorunuzu doğru anlayıp anlamadığımdan emin değilim ama anladığım doğruysa, cevabı aşağıda:
Komplike organizmalar olduğumuz kesin…herbirimizin, istisnasız! Size şu baskın desem hem kendimle hem de doğanın ve yaşamın diyalektiği ile çelişmiş olurum! Üstelik, bir de, dozajını şaşırmış bir ‘neurosis’ halini ifade etmiş olurum! ‘Neyse o’ yani!
‘
Varoluşu olumlama’ meselesine gelirsek, onun olumlanmadığı an varolmuyoruz zaten! Tüm komplikeliğimize rağmen çok basit yanlarımızın olduğu da kesin ve bunun için beynimize ihtiyaç yok açıkçası. Kısaca, ‘…izm’lerin bunlarla bir alakası yok diye düşünüyorum…. Bu, yani ‘…izm’lerin hizmete girme nedeni, daha çok Robinson Crusoe’nun ‘Cuma öncesi’ ve ‘Cuma sonrası’ na benziyor bence!
Bilmem, anlamış mıyım ve de anlatabildim mi?
BeğenBeğen
arkadaşlar, hep kafama takılanlardan biriside, türkçemize bir kerlime ekleyip. sonrada bunu konuşmak marifetmiş dibi böbürlenenler. yahu bu dil nerelere giyor diye düşünün biraz.
BeğenBeğen